Hazine ve Maliye Bakanlığından bin 212 kumar ve bahis sitesi için suç duyurusu: Yeni isimlerle aktif hale geliyorlar Ekonomi Haberleri
Uyguladıkları nüfus politikaları ile devletler; nüfusun miktarını, özelliklerini ve dağılımını bilinçli olarak değiştirme gayesindedirler. 20.yüzyılın ikinci yarısına kadar, savaş gücünün insan sayısına dayandığı dönemlerde askeri, siyasi prestij kazanmak, düşmanları baskı altında tutmak, fetih yapmak ve hakimiyet sağlamak gibi amaçlara hizmet eden nüfus kavramı; savaş ve savunmaya ilişkin teknik ve sistemlerinin değişmesi ile birlikte bu tarihten sonra daha çok ekonomik bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Devletler, birincil olarak gelir elde etmeye yönelik fiskal amaçlı vergiler toplamanın yanı sıra vergiler yoluyla mükellef davranışlarını etkileme, caydırma ve özendirme içerikli vergi politikaları uygulamak suretiyle non-fiskal amaçla da vergi toplamakta, istediği politikaları gerçekleştirmektedir. Böylece 2016 yılından beri suç konusu faaliyetlerini farklı internet adresleri üzerinden sürdürmeye çalışan şüphelilerin tespit edilmesi ve bu faaliyetlerinin önlenmesini amaçladık. Bakanlığımız, açılacak adli soruşturmayı hassasiyetle izleyecek ve Milli Piyango İdaremiz davaya müdahil olacak. Adli mercilerin, soruşturma sürecinde kolluk kuvvetleri marifetiyle ve teknolojik imkanları da kullanarak şüpheli kişi ve örgütleri tespit edip yargı önüne çıkaracağına inanıyoruz.” Şimşek, bu paribahis kuran, işleten, para transferine aracılık yapan ve diğer suç konusu eylem ve işlemleri gerçekleştiren kişi ve örgütlerin çoğu kez tespit edilememesi nedeniyle erişimi engellenen sitelerin her defasında yeni bir adresle yasa dışı faaliyetlerine devam ettiği bilgisini vererek, bu konuda CİMER ve ihbar hattı üzerinden çok sayıda ihbar ve şikayet geldiğini dile getirdi. E) Bölge adliye mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır. (16) Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.
Boşanmada eşin kusurlu olmaması halinde açılan bir boşanma davasında maddî tazminat istenemez [72].Manevî tazminat talebi için, tazminat talep edecek tarafın boşanma sebebiyle ortaya çıkan durumlar sonunda kişilik haklarının saldırıya uğramış olması şarttır. Fıkrada olduğu gibidir[73].Cinsiyet değişikliğinin tıbbî bir zorunluluk olmasından dolayı ve cinsiyet değiştireceği için evlilik birliğinin sona erdirilmesinden, transseksüel eş, kusurlu kabul edilemez. Dolayısıyla diğer eş, cinsiyet değiştiren eşten bu gerekçeyle maddî ve manevî tazminat isteyemez. Vergilerin ancak kanunla konulabileceği kuralı karşısında rüşvet almak suretiyle sağlanan çıkar; Gelir Vergisi Kanunu’nda sayılan kazanç ve irat türlerinden hiçbirisinin kapsamına girmediği[16], söz konusu rüşvet yoluyla sağlanan menfaatin ivazlı olması sebebiyle veraset ve intikal vergisi kapsamına da girmeyeceği için vergiyi doğuran olayın meydana gelmediğini kabul etmek gerekmektedir. Bugün ülkemizde hukuk düzenlerinin zinaya bağladığı tek sonuç, boşanmadır.
5237 sayılı (yeni) TCK’nın yapım sürecinde, zina konusu defalarca gündeme gelmiş, üzerinden uzun tartışmalar yürütülmüştür. Bunun nedeni, zinanın suç olarak kabul edilmesinin hem kişi özgürlükleri bakımından sakıncalar doğurması, hem de zinayı suç kabul eden 765 sayılı (eski) TCK’nın Anayasa’nın temel ilkelerinden olan eşitlik ilkesine açıkça aykırı olmasıdır. BDDK, Bankalar Birliği, Barolar veya Cumhuriyet Savcıları birkaç vergi hukukçusu ve Mali Müşavirle bu haksız kazanç çemberinde yetkin bir inceleme yapsalar, borçluların içine düştükleri imkansızlıkların haciz ve hapis korkusu, evine icra memuru gelmesinin mahalle baskısı nedeni ile milyarlarca lira nasıl dolandırıldıkları tespit edilecektir. Yine; yargılama sonucunda haksız çıkan mükelleften binde 3,9 harç alınması (buna karşılık haksız çıkan vergi idaresi için böyle bir yükümlülüğün olmaması), zorlaştırılmış yürütmeyi durdurma koşulları ve ödeme emrine karşı dava açanların % 10 haksız çıkma zammı ödeme riskini taşımaları da birer adil yargılanma hakkı ihlali niteliğini taşıyabilecektir. Ancak içtihatlarla gelişen adil yargılanma hakkı sadece bu tanımdan ibaret değildir. Adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindeki unsurlar[8];– Mahkemeye Erişim Hakkının İhlali,– Yasa Dışı Elde Edilen Delillerin Kullanılması,– Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkesinin İhlali,– Gerekçeli Karar Hakkının İhlali,– Makul Sürenin Aşılması,– Kararların gereğinin yerine getirilmemesi sayılabilir. “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir” hükmünün de yabancılar yönünden nazara alınması gerekmektedir. “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Transseksüalizm benzerleri ile ortak noktalarının fazla olması sebebiyle sıkça karıştırılmaktadır. Ancak Türk hukukunda sadece transseksüellerin cinsiyet değişikliği ameliyatlarına cevaz verilmektedir. Bu yüzden öncelikle transseksüalizm ile benzer kavramları birbirinden ayırmak gerekir.
- Maddesinde yer alan “Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar da banka muameleleri vergisine tabidir.
- Doktrinde böyle bir sürecin olmaması eleştiri konusu olmuştur.Deneme süresi iki aşamadan oluşmaktadır.
- Bunun aksi yönünde bir düşünce yasaklanmış bir faaliyeti gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiyi vergi kanunları açısından korumak anlamına gelecektir ki, bu durum yukarıda bahsi geçen ilkelere hiçte doğru olmayan istisnalar getirmiş olacaktır.
- Maddesinin vergi idaresine tanımış olduğu suçtan elde edilen gelirleri vergilendirme yetki ve sorumluluğu ile 5237 Sayılı TCK’nın 55.
Medeni kanunumuzun boşanma nedenlerini düzenleyen maddelerine göre, zina, affedilmediği sürece geçerli bir boşanma nedenidir. Bu kanun bağlamında zinadan anlaşılması gereken, yukarıdaki gibi eşitsiz bir durum değil, hem kadın hem de erkek için, eşi dışında biriyle bir kereye mahsus olsa dahi cinsel birliktelik yaşamaktır. Bunun sonucunda, eşinin zina yaptığını düşünen ve bunu affetmek istemeyen tarafın boşanma hakkını kullanması şeklinde zinaya bağlanabilecek sonuç ise, hukuk devleti olmanın en temel özelliğidir. Her zaman haksız kazanç’ın nedeni kimsenin kimseden haberdar olmadığı denetimsiz alanların mevcut olmasıdır. Buna göre; özel hayatın gizliliği hakkının ihlali; bilgi edinme sürecindeki bazı eylemler yoluyla olabileceği gibi, bu eylemler hukuka uygun olsa dahi elde edilen mali, ticari ya da şahsi bilgilerin / sırların gizliliğinin özenli bir şekilde korunamaması durumuyla da gerçekleşebilir. Vergi yasaları kişilerin mali güçlerini kavrayabilmek için özel yaşamın gizli bölümlerine bir ölçüde de olsa girmek durumundadır. Özellikle vergi incelemeleri esnasındaki bazı eylemler özel hayatın gizliliği hakkını tehdit etmeye elverişli niteliktedir. Maddesindeki aramalı vergi incelemesi bunlardan bir tanesidir.
Bu durumda yapılması gereken kişinin gerçek cinsiyetine gerekli tıbbi müdahalelerle kavuşturulmasıdır. Transseksüellerin birçoğu bir an önce ameliyat olabilmek için, her türlü tedavi şekline rıza gösterebilmektedirler. Hatta transseksüeller doktor tavsiyesi olmaksızın hormon ilaçları kullanarak hayatlarını tehlikeye atmaktadırlar. Bu istek o kadar yoğundur ki, gerekli şekilde tedavi edilmemeleri durumunda, transseksüellerde suç işleme eğiliminde artma, alkolizm gibi sorunlar gözlemlenmektedir. Yine tıbben bu yolu gerçekleştiremeyenlerde intihar girişimleri, kendilerini iğdiş etme, penis kesme gibi üzücü olaylara rastlanmaktadır[13]. Diğer taraftan birçok transseksüel gerek başka çalışma ortamı bulamadığından ve gerekse çok yüksek ameliyat masraflarını karşılamak amacıyla fuhuş ve eğlence sektöründe çalışmaktadır.Yukarıda belirtilen sonuçların doğmasında toplumun transseksüellere bakış açısının inkar edilemez bir yeri vardır. Gerçekten de, transseksüellik toplum tarafından sapıklık olarak görülmekte, ahlakî veya dinî kaygılarla transseksüeller sosyal yaşamdan soyutlanmaktadırlar. Transseksüellere yönelik bu tutumun en temelinde ise eğitimsizlik yatmaktadır. Çünkü transseksüelliğin bir hastalık olduğu ve cinsiyet değiştirmenin de bu hastalığın tedavi şekillerinden biri olduğu inancının toplumda yerleştirilmesi, yukarıda sayılan sorunların bir nebze de olsa önüne geçebilir.
Maddesinde vergi incelemelerinin amacının, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğu hükmünden hareketle vergilendirmede amaç vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetlerinin ortaya çıkarılması ile sağlanmasıdır. Türk Dil Kurumu “sanat” kelimesini; Bir şey yapmada gösterilen ustalık, bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü olarak tanımlamıştır.Gelir vergisi Kanunu’nun 65. Maddesinde serbest meslek faaliyeti ise “Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Maddesinde sayılan gelir unsurlarından herhangi birinin içinde bulunup bulunmayacağı konusu esasen tartışmalıdır. Bu tartışmada bir yorum yapabilmek için öncelikle “Genel Kadınlar ve Genelevlerinin Tabi olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü”nde genel kadınların ne şekilde tarif edildiğine bakmak gerekir. Maddesinde” Başkalarının cinsi zevkini menfaat karşılığı tatmin etmeyi sanat edinen ve bunun için değişik erkeklerle münasebette bulunan kadınlara genel kadın denir.” açıklaması yer almaktadır. (5) Türk Ceza Kanununun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suçlardan mağdur olan çocukların soruşturma evresindeki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren merkezlerde CUMHURİYET SAVCISININ NEZARETİNDE uzmanlar aracılığıyla alınır. KOVUŞTURMA EVRESİNDE İSE ANCAK, MADDİ GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARILMASI AÇISINDAN mağdur çocuğun beyanının alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması hâlinde bu işlem, mahkeme veya görevlendireceği naip hâkim tarafından bu merkezlerde uzmanlar aracılığıyla yerine getirilir. Mağdur çocuk yargı çevresi ve mülkî sınırlara bakılmaksızın en yakın merkeze götürülmek suretiyle bu fıkrada belirtilen işlemler yerine getirilir.
Birçok kişi bu sebepten dolayı cinsiyet değişikliği şeklindeki cerrahî müdahaleye karşı çıkmaktadır. Ancak tıbbî müdahale, kişilerin yalnız bedenî ve fizikî hastalıkları ile ilgilenmemektedir. Ruhî hastalıkların teşhis ve tedavisi de tıbbî müdahale kapsamındadır. Tıbbî müdahale en basit teşhis ve tedavi yönteminden başlayarak en ağır cerrahî müdahaleye kadar uzanabilecek bir süreçtir. Cinsiyet değiştirmek isteyen kişiye öncelikle psikiyatrik ve hormonal tedavi uygulanır; ancak bu tedavi yöntemleri ile başarıya ulaşılamazsa, kanunda belirtilen yollar izlenmek sureti ile cinsiyet değişikliği ameliyatı kaçınılmaz bir tedavi yöntemi olur.Türk hukukunda cinsiyet değişikliği iki defa kanunkoyucu tarafından düzenlenmiştir. Bunlardan ilk düzenleme 3444 sayılı Kanun ile 29 uncu maddeye eklenen fıkra ile gerçekleşmiştir. Kanunkoyucu, Yargıtay içtihadı doğrultusunda ilk derece mahkemelerinin, cinsiyet değiştirmek isteyenlerin taleplerini reddetmesi sebebiyle, talepte bulunan transseksüellerin düştüğü mağduriyeti gidermek istemiştir. Ancak yaptığı iki cümlelik düzenleme ile hukuka aykırılıklara adeta imkan hazırlamıştır. Uygulamadaki sorunları gören kanunkoyucu Medenî Kanun’un tümüyle değiştirilmesi sürecinde cinsiyet değişikliği konusunu tekrar gündemine almış ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 40 ıncı maddesinde cinsiyet değişikliğini yeniden düzenlemiştir. Kanunkoyucu önceki düzenleme hakkındaki eleştirileri de dikkate almış, eksiklerini görmüş ve bunları gidermeye çalışmıştır; fakat ne kadar başarılı olduğu hala şüphe götürmektedir. Cinsiyet değişikliği gibi spesifik bir alanı, genel kanun içerisinde bir madde ile düzenlemek yerine diğer birçok ülkede olduğu gibi özel bir kanun ile, konunun hüküm ve sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde düzenlemek, sorunların çözümünde yerinde ve istikrarlı kararların alınmasını sağlayacak ve ayrıca kanunkoyucunun bu soruna duyduğu hassasiyeti göstermesi açısından da yerinde olacaktı. Kazanç müsaderesi ile suç işlemenin kazanç kaynağı olarak görülmesinin önüne geçilmeye çalışılırken, diğer taraftan suçtan kaynaklanan gelirlerin kişinin kazancı olarak vergiye tabi olması çelişkili bir duruma neden olmaktadır.
Yasak faaliyetler neticesinde VUK md. 9/II uyarınca vergiyi doğuran olay gerçekleşmişse vergi hukukunun ahlaki tarafsızlığı gereği, elde edilen kazancın vergiye tabi tutulması karşısında, yasak faaliyet kapsamında yapılan ödemenin de Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/I. Maddesi uyarınca “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider” nitelemesi ile indirilebilecek gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada unutulmaması gereken önemli bir hususta; yasa dışı olsa da vergi kanunlarının vergiyi bağladığı olayın vuku bulması ile mükellef veya vergi sorumlusu haline gelen gerçek veya tüzel kişilerin VUK’ un 5. Maddesinde yer alan “mahremiyet” hükümlerinden yararlanabileceğidir. Maddesinde yer alan düzenleme ile; kişi hürriyetlerinin, idarenin keyfi işlem ve eylemleri ile kısıtlanması engellenmeye çalışılmaktadır. Vergi yasalarında da hürriyeti bağlayıcı cezalar öngörülebileceği düşünüldüğünde, vergilendirme işlemlerine bağlı olarak verilecek mahkeme kararlarıyla da kişi hürriyeti ve güvenliğine tecavüz edilmesi mümkün olabilecektir. Buna göre usulüne göre yürürlüğe konulan bir uluslararası vergi anlaşması, özel vergi kanunu hükmünde olacaktır ve fakat bu vergi anlaşmasında varsa temel hak ve özgürlük ihlalleri hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine gidilemeyecektir. Diğer bir deyişle kanun hükmündeki uluslararası anlaşmanın somut uygulamasının anayasaya uygunluk denetimi ancak bireysel başvuruya konu edilebilecektir. Cinsiyet değiştirmenin etkisi ileriye dönük, yani ex nu nctur [60]. Dolayısıyla beklenen haklar bakımından cinsiyet değiştiren kimse, yeni cinsiyeti için öngörülen statüye tabi olacaktır. Özellikle sosyal güvenlik alanında kadın ve erkek cinsiyetine sahip oluşa göre farklı hükümler öngörülmüştür. Danıştay 1993 yılında “yetim aylığı” hususunda vermiş olduğu bir kararında [61] cinsiyet değiştirmiş olan bir kadının Türkiye’ deki diğer her kadın ile aynı haklara sahip olduğunu vurgulamıştır[62] .
Buna göre vergi mükelleflerinin haklarının, bireysel başvuru yoluyla korunması öncelikle, Vergi İdaresinin işlem, eylem ve davranışlarından kaynaklanan ihlaller dolayısıyla gerekli ve mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda nüfus artışına bağlı anılan sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla kaynağı harekete geçirmeyi yeterince ya da hiç yapamayan yahut bunu yapacak kaynağa sahip olamayan devletler, iktisadi kalkınmayı sınırlayıp büyümeyi baskı altına alan nüfus artışını, verginin yönlendirici etkisini kullanmak suretiyle belirledikleri nüfus politikaları ile sınırlamaya ya da azaltmaya çalışmaktadırlar. Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir. (7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz. (11) Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmaz. (5) Dördüncü fıkra uyarınca sonuç olarak belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesine göre seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya 51 inci maddesine göre ertelenebilir. (3) Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır. (5) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir. 4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
Maddesinde de Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer denildiği için bu kanunun yürürlüğe girmesi için şu aşamada Resmi Gazetede yayınlanması bekleniyor. Ancak belirtmeliyiz ki bazı kanun maddelerinin yürürlük tarihleri kanunda özel olarak düzenlenmiş durumda. Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Dosyanın gönderildiği mahkeme, yeniden yargılama yaparak, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verir. İsviçre aleyhine verilen; vergi kaçakçılığı soruşturmasında, bilgi isteme taleplerine cevap vermeyen mükellefe kesilen para cezalarını, hiç kimsenin kendisini suçlayan delil göstermeye zorlanamayacağı ilkesinin ihlali olarak kabul edilmiştir. “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir” hükmünü havidir. Buna göre kanunlarda öngörülen diğer tüm başvuru koşullarının da tüketilmiş olması gerekmektedir.